Taşıdığı yüksek deprem riski nedeni ile İstanbul kentsel dönüşüm çalışmaları çok daha büyük bir önem taşırken bazı bölgelerde yaşanan rant savaşları çalışmaları sekteye uğratıyor.
İstanbul estetik sorundan ziyade çürük yapı stokunun eritilmesine yönelik kentsel dönüşüm çalışmaları ile adından söz ettirirken sorun yaşanan bölgelerden biride Bağcılar olarak öne çıkıyor. Yapılan yatırımlarla sürekli büyümeye devam eden Bağcılar kentsel dönüşüm projeleri ile çehresini değiştirmeye devam ediyor.
Bağcılar Merkez Haline Gelecek!
Geride bıraktığımız günlerde Ümraniye’de düzenlenen 15 eserin toplu açılış törenine katılan Mevlüt Uysal çok önemli açıklamalarda bulundu. Uysal “Mecidiyeköy’den Beylikdüzü’ne, Mecidiyeköy’den Bahçeşehir’e, Mecidiyeköy’den Çekmece’ye gidecek kim varsa mecburen Bağcılar’dan geçecek. Dolayısıyla Bağcılar, önümüzdeki dönemlerde İstanbul’umuzun en güzel, en merkezi ilçelerinden birisi olacak. Şu anda eksikliklerimiz var ama inşallah hızlı bir şekilde o eksiklikleri tamamlamaya devam edeceğiz.” diyerek müjde verdi.
Kentsel Dönüşüm Çalışmaları Hızlanacak
Uysal eski binaların yıkılarak yerine depreme dayanıklı ve sağlam binaların yapılacağını söyleyerek “Geçmişte kentsel dönüşüm için imar artışı vererek ‘müteahhit ile vatandaş anlaşsın. O artıştan kaynaklı olarak da cebinden para çıkmasın. Bu şekilde çözelim’ denildi. Bu tür uygulamalar oldu. Fakat maalesef bu, hep kavga sebebi oldu. Bunun en somut örneği Fikirtepe hadisesi.
Demek ki biz imar artışı vererek vatandaşımızı mutlu edemiyoruz hem de kentsel dönüşüm yapamıyoruz. Vatandaşımızı mutlu edebilecek, aynı zamanda çürük olan binaları yıkıp nasıl yapılabileceğinin üzerinde ilçe belediyelerimiz ile toplantılar yaptık ve karar aldık. Kesinlikle olmazsa olmazımız, vatandaşımız kendi mahallesinde olacak. Kentsel dönüşüm dediğimiz zaman binası yıkılıp yerinde yapılacak ve vatandaş başka bir yere gönderilmeyecek. İkinci kuralımız da şu: Kesinlikle imar artışı vermeyeceğiz. İmar artışı demek kavga demek, imar artışı demek yüksek binalar demek, orada huzur kalmıyor. O zaman imar artışı yok. geriye ne kaldı, yıkıp yapmak. Pekala yıkıp yaptığımız zaman maliyeti nasıl karşılayacağız?
Şimdi vatandaştan maliyetini alsak zaten emekli oluncaya kadar yememiş içmemiş biriktirmiş bir ev almış, emekli olmuş emekli parasıyla da ancak geçiniyor. Biz desek ki maliyetini istiyoruz. Bu, şu manaya geliyor: Oraya maliyetine vereceği para cebinde yoksa o dairesini satıp maliyetine vermek durumunda kalıyor kendisi gidiyor başka ucuz bir yere gidip oradan daire alıyor. O zaman biz dedik ki vatandaştan bir kuruş almadan kentsel dönüşümü yapacağız.” dedi.